Hep gülüyorsun ama hiç ağlamıyorsun! / Kerem Önder

Veröffentlicht:

“Şimdi siz bu söze (Kur'an'a) mı şaşıyorsunuz?” Necm 59 “Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?” Necm 60 “Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız!” Necm 61 “Artık secdeye varın, Allah'a kulluk edin.” Necm 62  “Artık secdeye varın, Allah'a kulluk edin.” Necm 62 “Ayetteki, "söze" ifadesi ile, "Kur'ân" kastedildiği söylenmiştir. Buradaki "bu" ism-i işaretinin, "âzlfe" (yaklaşan kıyamete) işaret olması da muhtemeldir. Çünkü müşrikler, dağıtıp bozulduktan sonra, insanın etinin-kemiğinin bedeninin, yeniden meydana getirileceğine ihtimal vermiyorlardı.  Ayetteki "gülüyorsunuz" ifadesinin, "Bu söze gülüyorsunuz" manasında olması muhtemeldir. Nitekim Cenâb-ı Hak, Musa (a.s) hakkında "O onlara ayetlerimizi getirdiğinde, onlar gülüveriyorlardı" (Zuhruf,47) buyurmuştur. İşte bu müşrikler de, Hz. Peygamber (s,a.s)'in dediklerine ve Kur'ân'a gülüyorlardı. Ayetin bu ifadesinin, kıyamet hadisesinin duyulmasına karşı, mutlak manada gülmeyi kabul etmeyen bir ifade olması da muhtemel olup, "Siz kıyametin yaklaştığını duyduğunuz halde güler misiniz? Halbuki bu durumda gülmemeniz gerekir" demektir.  Ayetteki, "Ağlamıyorsunuz da" ifadesi, "Size düşen, bundan dolayı ağlamanızken, bunu bırakıp da aksini yapıyorsunuz" manasınadır. Ayetteki, "Sâmidûn" kelimesi, "gafiller" manasınadır. Bu kelime ism-i fail sigasıyla getirildi. Çünkü gaflet, devamlı olan bir şeydir. Ama gülmek ve şaşmak, olup olup kaybolan bir şeydir.” Razi Ölümden, ancak bir bebeğin doğumdan korktuğu kadar korkuyorum! "Hüzne yapışın. Zira hüzün, kalbin anahtarıdır." Hadis “Bana az önce şu duvarın kenarında cennet ve cehennem gösterildi. Hayrın yapılmasının ve şerden kaçınılmasının önemli sonuçları olduğunu bu günkü kadar görmedim. Eğer benim bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız.” (Buhârî, Salât, 51; Müslim, Fezâil, 134) Abdullah b. eş-Şihhir (RA.): Bir gün Resulullah (s.a.v.)'in yanına vardım. Namaz kılıyordu. Ağlamaktan göğsünde, kaynayan tencerenin sesi gibi bir inilti vardı. “İki göz var ki, onlara asla ateş dokunmaz; bunlardan biri Allah korkusundan gözyaşı döken göz, diğeri ise Allah yolunda nöbet tutarak geceyi geçiren (ve uykusuz kalan) göz.” (KenzuTummal, h. no: 5875) "Gülene neden gülüyorsun diye sorulmaz ama ağlayana neden ağladığı sorulur. Sen de dualarında ağla ki, Rabbin sebebini sorsun. İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler." (Mevlânâ Celaleddin Rûmi)  “Müminler ancak kardeştirler...” (Hucurât, 10) “Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” (Hâkim, IV, 352; Heysemî, I, 87) “Güler yüzle insanlara selâm vermen sadakadır.” (Câmiü’s-Sağîr, 4/1513) “Allah yumuşak ve güler yüzlü kimseyi sever.” (Câmiü’s-Sağîr, 2/503) “İki çeşit gülme vardır: Bir gülme vardır ki, Allah sever. Bir gülme vardır ki, Allah gazap eder. Allah’ın sevdiği gülme şudur: Kişi görmeyi arzuladığı bir din kardeşiyle karşılaşır ve onu gördüğünden dolayı sevinir. Allah’ın gazap ettiği gülme ise, kişi incitici, eziyet verici, küçük düşürücü, alay edici, kaba veya batıl bir sözü hem gülmek ve hem de başkalarını güldürmek amacıyla söyler. Bu yüzden yetmiş kat Cehennem uçurumundan aşağı yuvarlanır.” (Câmiü’s-Sağîr, 3/1149) "Mü'min bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahtan el çeker, Allah'tan günahının affını dilerse, kalbi o siyah noktadan temizlenir. Eğer günaha devam ederse, o siyahlık artar. İşte Kur'ân'da geçen 'günahın kalbi kaplaması' bu mânâdadır." İbni mace Yine mi günah işledin? Yine tövbe et o zaman. Vazgeçme, pes etme, teslim olma şeytana hemen. Yoldan geçen bir taksi, çamur birikintisini üstüne sıçrattığında hemen eve koşar ve elbiseni değiştirirsin değil mi? Aynen bu telaş ile Allah'ına tövbe et ve hemen değiştir halini. Eve gidip gidemeyeceğin de belli değil, toparla kendini. "Allah, sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyil ile sapmanızı istiyorlar." (Nisa 27)

Hep gülüyorsun ama hiç ağlamıyorsun! / Kerem Önder

Titel
Hep gülüyorsun ama hiç ağlamıyorsun! / Kerem Önder
Copyright
Veröffentlicht

flashback