Abdülkadir Geylani sohbetleri 6 / Kerem Önder

Veröffentlicht:

“Erenlerin kalbi saftır, temizdir. Halkı gönüllerine almazlar. Yalnız Mevlâ'yı anarlar. Allah hem Aziz hem
Celildir. Dünya akıllarına girmez. Gözleri öbür âleme dönük olur. Sizin malınız onlar için önem taşımaz. Hak
katında olanlar, onlar için kıymet taşır. Siz onları ne bilebilir ne de görebilirsiniz. Onların işine aklınız ermez;
çünkü dünya ilesiniz. Dünya ile uğraşan, ukbayı göremez ve bilemez; âhireti unutur. Siz, Rabbinizden
utanmayı bir yana attınız. O'ndan yüz çevirdiniz. Bu hâlinizden dönün ve sizi yola getirecek kimseyi arayın.
İmanlı kardeşin sana öğüt verirse tut. Ona muhalif olma, karşı durma. Kabul et. Sen hatanı göremezsin; ama
o görür. Büyük Peygamber (S.A.) bir kelâmında şöyle buyurur; - «Mü'min, mü’minin aynasıdır.» İman sahibi
yaptığı nasihati doğru yapar. Kardeşine gizli kalmış hataları anlatır. Göremediklerini gösterir, iyi nedir, kötü
nedir beyan eder, öğretir. Yarar işle yaramazı tarif eder. Halka nasihat etmeyi kalbime getiren Sübhan'dır. Bu
vazifeyi bana en büyük gaye kılan Mevlâm, yücedir. Ben nasihatçıyım; bunun için sizden karşılık
beklemiyorum. Öbür âlemim, Rabbim katında hazırdır; bana O lâzım. Ben dünya arayıcısı değilim. Dünyaya
kul olmam. Hak’tan başka hiçbir şey beni bağlayamaz; zaten O'ndan başka kimsem yok... Ben, tek, yaratıcı,
ezelin sahibi, ebedin sahibi olanın, sonu ve önü olmayanın kulu ve kölesiyim. Benim için sevinç, sizin
kurtulmanızdır. Üzüntüm size gelecek helak ihtimalinden doğuyor. Elinden tuttuğum bir doğru yolcunun,
saadeti benim için en büyük şeydir. Onu görünce, ruhum şen olur, ateşim düşer; bir başka hâl olur,
sevinirim. Nasıl böyle bir insan elimden yetişiyor diye, hayret eder; övünürüm.
Ey evlâd! Bütün derdim sensin, ben, değil. Ben sevinirsem senin içindir. Benim için beni sevme, senin için
sev. Bana bağlan, bağlılığın kadar yol alırsın.
Ey cemaat! Böbürlenmeyi bırakınız. Allah'a karşı büyüklük satmak neden? Kullara da kibirli davranmayın.
Haddinizi bilin. Varlığınıza tevazuu yerleştirin. Evvelâ halinizi düşünün. Bir suydunuz. Sonrası nedir,
biliyorsunuz. Bir hendeğe yuvarlanacak ağırlık. Hali böyle olana büyüklük satmak yaraşır mı?.. Hırsa
kapılmayın. Kötü arzular sizi sürüklemesin. Dünyalık adamların kapısına koşmayın. Ezilip büzülüp onlardan
dünyalık koparmak size gerekmez. Ne çıkar bu halden, sabırla doğru yoldan nasibi arasan daha iyi olmaz mı?
Ya bir de yaptığın dilenciliğin sonu boşa çıkarsa... Peygamber (S.A.) efendimizin buyurduğu gibi: - «En büyük
belâ, nasipte olmayanı aramaktır.»
Çalış. Kurtulmuşlara bak. Kendini onlara benzet. Onları görmezsen, kurtulamazsın. Geçmişteki büyükler de
böyle demişler. Bir kimse iyiyi görmüyorsa, o iyi olamaz. Sen de görüyorsun. Ama yalnız baş gözünle...
Kalbini O’na vermiyorsun; kalp gözünü O’nun yoluna dikmiyorsun. Sır gözünü aç, iman gözünü kapama.
İmanın sende emanet gibi duruyor. Basiret sahibi olmayan iman, iman değildir. Öyle bir göze sahip ol ki,
onunla her varlığı görebilesin. Dış gözün görmesi bir şey değildir. Görmeyişi de önem taşımaz. Asıl felâket
kalp gözünün kör olmasıdır. Allahû Teâlâ bir Âyet-i Kerimede şöyle buyurdu: - «Baş gözleri kör olmamıştı,
lâkin sinelerindeki can gözleri görmüyordu.» (Hac, 46)
Dünyalık peşine koşmak yaramaz. Hırsla dünyaya sarılan dinini tin (incir) ile değiştirene benzer. Sonsuz ve
ebedî şeyi, geçici dünya menfaatine değiştirende akıl yoktur. Dünyalık insanı nereye kadar götürebilir?
İsterse en kıymetli şey olsun, kabir kapısından öteye geçemez. Hakiki âleme yolculuk başladığı zaman elinde
hiçbiri kalmaz ne o kalır ne de bu.
Ey cemaat! Her halde anlattıklarımı yapmaya yanaşmak niyetinde değilsiniz. Kalbinizdeki kötülükleri atmaya
pek hevesli görünmüyorsunuz. Biliyorum, söylediklerimin hepsini yapabilmek, her kişinin kârı değil, az
kişinin kârıdır. O da binde bir olur. Hani, azını da bırakmayın. Ne kadar yapsanız, o size kalır. Bunu anlatan bir
Hadis-i Şerifi arz edeceğim.

Abdülkadir Geylani sohbetleri 6 / Kerem Önder

Titel
Abdülkadir Geylani sohbetleri 6 / Kerem Önder
Copyright
Veröffentlicht

flashback